Genel, Kitap Yorumlarım

İçimdeki Müzik / Sharon M. Draper Kitap Yorumum

İçimdeki Müzik, okurken beni Melodi’nin yanındaymışım gibi hissettirdi. Anlatmak istediği duyguları yazar çok iyi hissetirmiş okuyucuya. Melody ile kendimi çok bağdaştırdım, biz birlikteydik kitap boyunca, insanlar onu küçümserken, arkadaş olarak yanına almak istemedikleri zamanda… Ne kadar acı ama gerçek bu.

Kitabın konusuna gelecek olursak; Melody’nin insanın temel gereksinimi olan yürümek , konuşmak, yemek gibi ihtiyaçlarını karşılayamayan bir birey. Melody’nin ailesi bilinçli şekilde hareket etmekte ve ona sonsuz bir güvenle, sevgiyle yaklaşmaları çok hoşuma gitti. Asla ikinci bir planda olmadı, olması gerektiği yerdeydi. Bayan Vi, Melody’le birlikte etkinlikleri yapması, yaratıcı ve destekleyici olmasını da çok sevdim. Gerçekten örnek alınması gereken bir karakterdi. Öğretmenler konusunda çok güzel değinmeleri vardı, her öğretmen her öğrenciye aynı şekilde eğitim vermemesi gerektiğini de gösterdi bize. İnsanız, algılama ve öğrenme tarzlarımız çok farklı.

Melody’nin ilk başlarda özel gereksinimi olan öğrenciler sınıfına koyulup önemsenmemesi yaşanması güç bir olay değil maalesef. Melody’nin her zaman savaşması ve bu yanlışları insanlara göstermesini çok sevdim. Ama ne kadar savaşırsa savaşsın o da bir insan. Sürekli zorbalığa uğramak hiç kolay değil, vazgeçeceği anda ailesinin ve arkadaşlarının onu desteklemesine de değinmek istiyorum.

Yazıyı yazarken bile insanların tepkilerini, bakışlarını hissedebildim üzerimde. Ne kadar kolay değil mi bizden farklı olana (?) eğrelti bakışlarla bakması, karşısındakinin de bir insan olduğunu hatta ve hatta duyguları olduğunu unutması.. Söylenecek çok sözler var tabii ki ama bu konunun en başında bilinçsizlik geliyor bence.

“Farklılık nedir? Nasıl olur?” diye hiç düşündünüz mü? Bence farklılık fiziksel olmaz; duygusal olur, bakış açısı olarak olur, bir sürü oluru var ama bunların arasında kesinlikle bir hastalık olamaz. Bu istenilen bir durum değil. Bu öğretiyi çocuklarımıza, insanlarımıza aşılamalıyız. Bizim bir bakışımızın insanları ne kadar üzebileceğine, kırabileceğini empati yapabilmemiz için.

Göz önüne almamız gereken çok fazla öğretiler vardı bence bu kitapta. Öncelik olarak Melody’nin yaşadığı sıkıntıları anlatmanın yanında güçlü bir karakter olmanın hiçbir fiziki koşula bağlı olmadığını da gösteriyor bize ve bunun yanında zaten sıkıntı çeken bir bireyi anlamak, empati kurmak, yardımcı olmamız gerektiğini onu dışlamamız gerektiğini gösteriyor. Şöyle bir hususa da değinmek istiyorum, hiçbirimizin başına gelmeyeceğinin garantisi yok.

Yaş fark etmeksizin bu kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Evrensel bir mesaj içeren kitaplar arasında. Yazarın kalemi sizi alır götürür Melody’nin dünyasına. İnsanların en ufak hareketiyle neler yaşattığına tanık olur, kitabın sonunda da kendimizi sorgularken buluruz kendimizi.

Alıntılar:

“Vücudunun nasıl göründüğü ile beyninin nasıl çalıştığı arasında bir bağlantı yoktur!”

“Sadece bir kez olsun kardeşime sarılabilmek ve babama onu sevdiğimi söyleyebilmek isterdim. Bir makine üzerinden değil, gerçek kelimelerle.”

“Sanki hayatımın arka planında durmaksızın devam eden bir müzikal vardı. Neredeyse renkleri duyuyor ve müzikle birlikte imgelerin kokusunu alıyordum”

“Bazen kafamda bir ‘sil’ tuşu olsun istiyorum.”

“Kapısı ve anahtarı olmayan bir kafeste yaşıyor gibiyim. Ve kimseye beni buradan nasıl çıkaracağını anlatamıyorum.”

Genel, Kitap Yorumlarım

İyilik Güzellik / Ece Temelkuran Kitap Yorumum

Ece Temelkuran okumaya bu kitapla başladım. Normalde deneme okumayı pek sevmem ama bu yazarın diline bayıldım. Çeşitli dergilerde yazıları yayımlanmış bir yazar aynı zamanda. ( bknz. Kafkaokur, Ot)


Güncel ekonomik, siyasi meseleler üzerine yazılmış denemeleri barındırıyor. Yazar bu konulardan bahsederken üstünü kapatmadan anlatmasını, cesur olmasını çok sevdim.

🌺 “Sesleri ancak kitap okuyarak duyabilirsiniz. Kitapsız baktığınız Sokakta bir sokak görürsünüz. Kitapla baktığınız sokakta, o sokaktan başka bir insan olarak geçme imkânını seyredersiniz.”

🌺”Bu dönemden kurtarmamız gereken en önemli şey insana, insanlara olan inancımız, akıl sağlığımız ve insani ilişkilerimiz.”

🌺”Dünya bir aptallık belgeseli gibi bazen; nereden baksan tutarsız…Bazen sadece, “Dengemi bozmayınız!”

Genel, Kitap Yorumlarım

Ayın Yükselişi / Steven Kelly Kitap Yorumum

Kitap konusundan bahsetmek istiyorum biraz sizlere. Bir insanları bir mekanda belli bir süre tutmanız gerekirse birbirlerine girerler elbet, kavgadır veyahut laf dalaşıdır diye düşünüyorum. Kitapta da aynısı olmuş karakterlerimiz kar fırtınası nedeniyle otelde kalakalmışlar.Ara ara ana karakterimiz geçmişten anılarını anlatıyor.


Çocuğumuz düzenli olarak birlikte zaman geçirdiği Elisa karakterinin her şeyi felsefik olarak sürekli şikayet eder halde dile getirmesi beni fena baydı. Sorgulamak tabii ki olur da, sürekli neyin felsefesi yani bu.Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bir yere kadar münzevi yaklaşabiliyorum da fazlasına gerek var mıydı diye düşünüyorum şu an…


Kesinlikle vakit kaybı olarak gördüğüm bir kitap oldu maalesef. Sahafçımın önerisiyle aldığım bir kitaptı. Normalde bana önerdiği kitapların hepsine bayılırım, bu kitabı çerezlik olarak almıştım ama okurken çok aşırı sıkıldım. Rahatsız oldum hatta. Önermiyorum bu kitabı başka kitaplar okumanızı tavsiye ederim.

Genel, Kitap Yorumlarım

Ay Işığı Sokağı / Stefan Zweig Kitap Yorumum

Ay Işığı Sokağı’nı beğendim. Kitabın içinde bir hizmetçinin gerçek dünyaya bağlanıp bazı tutkulara sahip olmasını okuduk. Hiç bu tarzda bir olay örgüsü okumamıştım. Kısa sürede akıp giden zaten hacim olarak da ince bir kitap.
Zweig öykülerini, değişik karakter tiplemelerini, ruh hali çözümlemelerini sevdiğim bir yazar.Modern klasikler dizisinde ne yazsa okurum dediğim bir yazar oldu Zweig ilk okuduğum andan beri.

➖”…her pencerenin ardında bir alınyazısının beklediğini, her kapının bir yaşantıya açıldığını hissettim…”

➖”Ne şehri hissediyordum, ne de sokağı, ne sokağın adını, ne de kendi adımı, sadece burada yabancı olduğumu hissediyordum.”

Genel, Kitap Yorumlarım

Stefan Zweig – Hayatın Mucizeleri Kitap Yorumum

“Hayatta mucizeler var mıdır gerçekten?” diye düşündüm bu kitabı okurken yoksa her şey bir tesadüf hatta bir yanılsamadan mı ibaret?


Stefan’ın kitaplarını okumayı çok seviyorum. Bu kitabında da hayatının güzelleşmesi için verdiği söz olan “Meryem Ana Tablosu” nu çizdirmek için Yahudi olan ressama gelir. Ressamın Meryem Ana figürü için birini bulması gerekmektedir. İnsanlardan çekinen Esther’in güzelliğinin Meryem Ana’nın figürüne uyacağını düşünerek ikna etme süreci ve kızla arkadaş olma sürecini anlatıyor. Esther’in hayat hikayesi ve Meryem Ana figürü ile benzerliği kitapta çokça öne çıkmakta.


Kabul ediyorum, başta güzeldi sonra çok sıkıcı olmaya başlamıştı ama sonrasında aktı gitti ve bitirirken klişe bir son beklerken dumura uğradım diyebilirim. Eğer diğer Zweig kitapları ile karşılaştırmak gerekirse ortalamanın biraz altında kaldığını söyleyebilirim.
Hoşça ve sağlıcakla kalın kitap dostlarım.


➖“Tek bir hatıranın verdiği bir acı karşısında onlarca laf kalabalığı neye yarar ki?”

Genel, Kitap Yorumlarım

Kırmızı ve Siyah Kitap Yorumu

Ana karakterimiz, köylü bir ailenin çocuğu. Kendini kültürel anlamda yetiştirerek zengin ailenin çocuklarına öğretmenlik yapmaktadır. Bu eğitim vermekteki temel amaç kendisinin reklamını yaparak zengin kesime dahil olmaktır.

Beni kitabı okurken yoran nokta, gittiği her yerde bir kadına aşık olmasıydı. Sürekli ilk defa inanılmaz bir aşktaymış gibi düşünüyordu. Ara olan siyasi olaylardan da çok bahsedilmişti dönem şartları gereği. Bu nedenlerden dolayı kitabı okurken çok sıkıldım hatta kendime eziyet ettim sanırım. Psikolojik incelemelerin yoğunlukta olduğu bir kitaptı, kitapta sevdiğim tek özellik bu oldu sanırım.

Arka kapağını okuduğumda Stendhal’ın psikolojik analizlerini merak ettiğim için almıştım ama bu kitap benim elimde 1 sene gezdi resmen. Birkaç alıntı bırakıp kaçacağım.

➖Seni sever gibi görünmeleri de, sırtından vurmak için olacaktır. (Syf. 237)

➖Aşk eşitlik aramaz, onu yaratır. ( Syf. 100)

➖ Kalbe dokunmasını biliyorlar ancak inciterek. ( Syf. 44)

Stendhal / Kırmızı ve Siyah